Yazar arşivleri: admin

boğazı bir başka

boğazı bir başka

Gören düşer aşka
İnsanları bir başka
Ey istanbul, ey istanbul

Haydar paşa’dan kalkar tren
Gemiler öttürür siren
Bu güzelliği Tanrıdır veren
Ey istanbul, ey istanbul

Adı çıkmış beyoğlunun
Bunları yazan, ben kulunun
Gözdesisin sen
Ey istanbul, ey istanbul

Kadıköyü, üsküdarı
Zengini, hem fukarası
Yetmiş iki millet burası
Ey istanbul, ey istanbul

Beyazıtı, aksarayı
Konağı, kevransarayı
Gece sanki, fener alayı
Ey istanbul, ey istanbul

Babıali yokuşu
Göztepesi, feneryolu
Kötülüklerin, her bir yolu
Ey istanbul, ey istanbul

Fatih yaptırmış hisarı
Yedikule zindanları
Hanları, hamamları
Ey istanbul, ey istanbul

Güzel heybeli adası
Güzellerin çoktur edası
Bilen sürer, sefasını
Ey istanbul, ey istanbul

Ayasofya, selimiye
Tanrıdan bize hediye
İnsanları çoktur niye
Ey istanbul, ey istanbul

Kilyosu, kumburgazı
Sulukule çalar defi, sazı
Çekilmez kızların nazı
Ey istanbul, ey istanbul

Emirganı, yıldız parkı
Yeşil anadolu kavağı
Gezilecek yer rumeli kavağı
Ey istanbul, ey istanbul

Görürsün var kiliseler
Yapılsın hep abideler
İnsandır hep faniler
Ey istanbul, ey istanbul

Işıl, ışıl galata kulesi
Bitmez bu şehrin hilesi
Bitsin artık halkın çilesi
Ey istanbul, ey istanbul

Kumkapıda balıkçılar
Kol kola gezer aşıklar
Gece çok güzeldir ışıklar
Ey istanbul, ey istanbul

Boğazdadır kız kulesi
İnsanın çok çilesi
Dolmaz halkın filesi
Ey istanbul, ey istanbul

Beşiktaşı, tophanesi
Eyüp sultan türbesi
Padişahlar manzumesi
Ey istanbul, ey istanbul

Bakırköyü, topkapısı
Binaları kul yapısı
Yok çoğunun tapusu
Ey istanbul, ey istanbul

Kasımpaşa, şişanesi
Şehrin çoktur birahanesi
Bu serdarın bir nağmesi
Ey istanbul, ey istanbul

BİZANS GÖRÜNDÜ KARŞIDAN

BİZANS GÖRÜNDÜ KARŞIDAN

Geldik surların önüne,
İçimizde garip bir sevinç
Tamamlamışız vuslatın tadını
Böyle hiç.

Yeditepe kardeş kardeş gülümser,
Boğaz’ın mavi rüzgârları,
Bir esinti sarhoşluğu içinde
İstanbul sizin der.

Elbet bizim olacak İstanbul,
İnanmışız,
Denizlerden, dağlardan, ovalardan gelen
Bu nurlu bahar içinde yıkanmışız.

Temiz ellerimizde açacak,
İstanbul çiçek çiçek.
Şimdi surlar önünde dalgalanan bayrak,
Yarın Bizans göklerine yükselecek.

Arif Hikmet PAR

beyaz martılar

beyaz martılar

Sahilde dolaştım yine dün gece
Yalnızlığımı paylaştı BEYAZ MARTILAR
Bir vefasız yüzünden yıkıldım diye
Benimle dertleşti BEYEZ MARTILAR

Beni terk ettiğine inan kızdılar
O gece gök yüzüne intikam yazdılar
Sahilde sana bir mezar kazdılar
Dönmeni bekledi BEYAZ MARTILAR

Ah İstanbul Ah

Ah İstanbul Ah

Gözünü sevdiğimin İstanbulu

Kalsam da seviyorum seni

Gitsem de seviyorum seni

Boğazdan seyretmek seni

Sultan Fatihin gözüyle

Çok ihtişamlı, çok başkasın

Ah İstanbul ah

Seyrederken özledim seni

Kiminin rüyalarını süslersin

Kiminin anılarını

Çok can yakarsın

Çok naz yaparsın be istanbul

Seyrederken özledim seni

(Serdar Sayıl-2006)

Ah İstanbul Ah (İstanbul/Ümraniye Belediyesi şiir yarışmasına katıldığım şiir)

AH GÜZEL İSTANBUL AH…

AH GÜZEL İSTANBUL AH…

İstanbul gençliğimdeki İstanbul değil…
İstanbul’u dinlerdi Orhan Veli gözleri kapalı…

Ben de İstanbul’u dinledim
Ama gözlerim faltaşı gibi açık
Dört bir yanda kapkaççıları var
Olmalıyım uyanık.
İstanbul’u dinledim
Dinleyip de inim inim inledim…

İstanbul’un ortası sinema değil artık
O,o zamanlarmış meğer,
Şimdi İstanbul’un ortasında gökdelenler
Ayağı yerde,başı göğe erer
Belki de göğü bile deler de geçer…
Bulundu Ozon’u delen fâiller…
Ayasofya,Sultan Ahmet,Süleymaniye
Ve diğer câmiler ve de minareler,
Galata,Beyazıt Kuleleri,
Hisarlar ve daha nice kusursuz yükselenler
Kurtuldu suçluluktan
Hepsi mâsum şimdi hepsi…
Gerçek suçlu gökdelenlerle doluyor
Yedi Tepesi…
Nerde? Hani?
İstanbul’un taşı-toprağı altın?
Sonu bu mu olacaktı medeniyetteki saltanatın?

Orhan Veli garipliğini isterdi annesi duymasın.
Oysa ben çaresizliğimi,yoksulluğumu
Değil anneme
Cümle âleme
Duyurmak,anlatmak istiyorum
Duyuramıyorum,anlatamıyorum…

Benim gençliğimde
Beyoğlu’nda gezer
Güzelleri,gözleri süzer,
Paraları ezer…
Şimdi de Beyoğlu’nda
Pejmürde,sefil gezer
Elinde ekmek arası kokoreç yer
Karınca ezmez,insan ezer…

Benim gençliğimde Boğaz’da
Balıkçı salt misina olta ile balık tutardı
O misina yarık yarık parmaklarını yarardı
Zira evde ekmek bekleyenleri vardı…
İşi bittiğinde kimi gün üzgün kimi gün neş’eyle
Oltasını sarardı…
Şimdi Boğaz’ın iki yakasında
Amatör motorlu kamışlar
Zevk için umudun peşinden
Suya dalar dalar çıkar.

Bir kemer yetmedi
Takıldı güzelin incecik beline ikinci kemer
‘Boğaziçi’ ve ‘Fatih’ isimli köprüler…
Dünyası,kimyası farklı iki yakası
Yine de bir araya gelemediler…
Boğaz’dan akan su dün ve bu gün aynı akar
Gece eğlencelerinde safahat ayyuka çıkar…

İstanbul, ah güzel İstanbul!
Gönlünce yaşanacak şehir
Olsun da yine İstanbul olsun…
Yapaylarıyla çirkin,
Varoşlarıyla yoksul…
Yine de doğasıyla,doğalıyla güzel
Yine de Haliç’iyle,Boğaz’ıyla güzel…
Eh! varsın bu kadarcık da kusuru olsun…

Alper Kürük

Aşk Şiirleri Bir Başka

Aşk şiirleri bir başka bu kalpte
Seninle atıyor seninle heyecanlanıyor
Aşk şiirleri seni istiyor sana ağlıyor
Bilmem gün gelir seni bir daha görürmüyüm
Tek bildiğim şey seni aşk şiirlerindeki aşklardan bile çok sevdim
Aşk şiirleri…

Ahhh bu aşk şiirleri 🙂

Yazar : Burak Şahin Gülü

www.siirhayat.com

Gurbet

Gurbet

BU GURBET VURDU BENI CAN EVIMDEN
AYIRDI BENI UGRUNA CAN ADADIGIM SEVGILIMDEN
YARIMDEN UZAK ARAMIZDA DAGLAR DA OLSA YOLLARDA OLSA
ASLA SEVGISI EKSILMEZ YUREGIMDEN

HAYALI BI TURLU GITMIYOR GOZUMDEN
GOZUMU KAPATIP SANA DOGRU GELSEM BU GURBET ELDEN
AH BIR GELSEM DE SARSAM INCE BELINDEN TUTSAM ELINDEN
TAC YAPAYIM SANA BAHCELERDEN
CALDIGIM CICIKLERDEN

AH SU GURBET ZALIM GURBET
UZAK DUSURDU BIZI BIR BIRIMIZDEN
ESIR ALMIS BENI AYRILMIYOR PESIMDEN
SENI HEP SEVDIM HEPTE SEVECEGIM
ASLA SILMEYECEM SENI BU YUREGIMDEN
KOPARIP ATAMAM SENI KALBIMDEN
SEN UZAK OLSAN DA BENDEN

Gurbet

Gurbet

Dağda dolaşırken yakma kandili,
Fersiz gözlerimi dağlama gurbet!
Ne söylemez, akan suların dili,
Sessizlik içinde çağlama gurbet!
Titrek parmağınla tutup tığını.
Alnıma işleme kırışığını
Duvarda, emerek mum ışığını,
Bir veremli rengi bağlama gurbet
Gül büyütenlere mahsus hevesle,
Renk dertlerimi gözümde besle!
Yalnız, annem gibi, o ılık sesle,
İçimde dövünüp ağlama gurbet!..

Necip Fazıl Kısakürek

Ey zalim gurbet?

Ey zalim gurbet?

……………OKUYAN: OZAN FEDAİ KOÇ…………….

Bitmiyor kederin, tükenmez gamın
Öldürecek misin, ey zalim gurbet?
Ufaktan ufaktan esiyor samın
Solduracak mısın ey zalim gurbet?

Öyle bir seraba bağlattın beni
Hasret ateşiyle dağlattın beni
Otuz dort senedir ağlattın beni
Güldürecek misin ey zalim gurbet?

Umutlarım vardı yok ettin benim
Sana ilenmemi hak ettin benim
Simsiyah saçımı ak ettin benim
Yolduracak mısın ey zalim gurbet?

İstikbal adına kazdın kuyumu
Sinir küpü ettin bozdun huyumu
İnsafa gelip de artık suyumu
Kaldıracak mısın ey zalim gurbet?

Mikdatî der ettin gönlümü viran
İyileşmez artık derindir yaran
İnsafın mı yoktur her dakka her an
Saldıracak mısın ey zalim gurbet?

Mikdat Bal

EMRAH NE ETTİN

EMRAH NİTİN

SenSizLik
Biliyorum konusacak birseyimiz kalmadi, paylasacak hic bir seyimiz yok.
Yine de yüregimden gücümün yettigi yere kadar sana sesleniyorum,
seninle konusuyorum… Bugün sana olan kirginligimi rafa kaldirdim,
sevgimi aldim avuclarimin arasina, ona siginiyorum… Cümlelerimi kisalttim,
kelimelerim buruk, gülüslerim istenmeyen dudaklarimda…

Bir ihtimal gelisine sigindigimi farkettiysem de, engel olamadim gurursuz
ama umutlu hasretine… Bugün gönlümü hos tutmak istiyorum,
imkansiz olan her rüyaya inanasim geliyor… Bir cocuk gibi
isteklerimi bastiramiyorum… calmayan telefonuma elim gidiyor,
sana halen bende oldugunu israrla yazmaya calisiyorum… Bende olan seni,
hic kirmadim, degistirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin
nasil oldugunu, gülüp gülmedigini anlamsiz bir sikintiyla merak ediyorum…

icimdeki güzelligine inanip inanmamani artik umursamiyorum!
Üsüyorum, bu üsüme yalnizligimdan geliyor ve sariyor her tarafimi…
Tutunabilecegim hicbir güzellik yok, hatirlamaktan usanmayacagim
anilarim disinda… isinabilmek icin onlara sariliyorum…
Anlamsiz ve cevapsiz sorular hihzirca siritiyor, ben görmemeye
calisiyorum… Düsler uzak gibi görünüyordu ama yakindi…

Belki de görmeyi istemek gerekiyordu… Gözlerini ac desem kapatacaksin
ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldim ama bakmadim
falima… Gözlerimi gelislere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemis
itiraf etti sonunda… Düsüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam degil…
Gelseydin, kendimi unutup sana kosacaktim, susturacaktim icimdeki isyani,
kavgalarin ortasinda bir günes gibi dogup isitacaktim yüregini,
sevincten aglayacaktim bu defa, mutluyken hemen sarhos olmusum gibi,
dokunacaktim, sarilacaktim. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de
hic niyetin yoktu aslinda… Kendimi kandirdigimi anladigimda agliyordum…

Eskiden kimi sarkilarin ne kadar anlamli oldugunu düsünürken, simdi
ayriligin ardindan calinan her sarki umutsuzlugumu ve sevgimi anlatiyormus
gibi geliyor… Sevdigim ne cok sarki varmis, bunu senin gidisin gösterdi bana…
Her sarkida sen varsin, her yerde, her gördügüm insanda, denizde,
gecede, uykumda… Nasil beceriyorsun her yerde olabilmeyi…
Bu bir marifetse eger, neden benim yanimda degilsin ki?
Gözyaslarim asilligini yitiriyor ve yenik düsüyorum sevdana…

Gittin! Belki de hic gelmemistin ben, geldigini sandim… Ayak uyduramadim
yorgunluguna… Dudaklarina düslerindeki öpüsü konduramadim…

Kimi zaman bir cocuk oldum gülüslerinde simaran, kimi zaman bir kadin;
dokunuslarinda kendini bulan… Ama! En cok da imkânsizin oldum…

Her gelisimde bir kez daha gönderdigin oldum… inanamadigin, Yenemedigin,
üzerinden atlayamadigin korkularin oldum… Agladigin, bagirdigin ya da
sustugun isyanin oldum, sessizce bosalan gözyaslarin, birikmisligin oldum…
Yüregindeki kadin ben olmak isterken yüregine siginan ve tozlanacak olan
bir ani oldum… Haketmediklerin, artik yeter dediklerin ve herseyin olmak isterken
belki de hicbir seyin oldum… Söylesene ben gercekten senin neyin oldum?
Sesin hep uzaklari cagiriyordu, ben üstüme alindim, sana geldim…
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenisi sahiplenir miydim?

simdi bir mevsimlik ask kaldi avuclarimda sadece bir mevsim yasanan
ama bir ömür gibi gelen ask… Kalbime henüz söyleyemedim gittigini,
ögrenirse onun da aci cekmesinden korkuyorum… Seni halen
benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum…
Gittin! Sevdamin yokluguna alisabilirim belki ama sesinin uzak yollarin
sonunda olmasi acitiyor icimi… Suskunlugun en büyük silahindi,
suskunlugunla vurdun beni asil aci olan, canimi acitan unutulmak…

Söylesene unutulmak kime yakisiyor?
Unutan sen olsan da sana bile yakismiyor …

Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak
sende daha güzel duruyor… Görüyorsun iste, ask’a ve sana ihanet etmiyorum
benim kirginligim ask’a… Sen üstüne alindin…